Ayak ucundan tutup çekiyorum baharı

Sonra yaz akşamları, dilekler, kayan yıldızlar,

Sonra kar yağması Noel zamanı,

Dünyanın gözüme şirin gözükme çabası.

Beni tekrar bu yaşamak savaşına sokma Haziran.


Hatırlar mısın bir zaman olmuştu,

Babamın ve Allah'ın beni kâle almadığı zaman

Boş bulunup da bir gün ölümden dönmüştüm.

Babamı ağlarken gördüğümde anlamıştım.

Babamın sevgisi korkusudur Haziran.

Oysa benim çocukluğum parklar, salıncaklar, kaydıraklar,

Yaşıtlarım Doğu Türkistan.

Çocuklar, ölmeden de bir şeyler anlatabilirler Haziran.


Günah işlemek bana yasaklandığı vakit,

Çıkarıldım kadınlar hamamından ve

Ceplerime sorumluluklar doldurdu annem.

Artık biliyordum Haziran,

Şirk nedir, kıyam nedir, ve rahmet.

Rahmet gökte bir ülke, kederli,

Ben Türküm, babam rahmetli.


Benim gençliğim salgın zamanlarında eskidi belki.

Fakat yaşıtlarım Metin Yüksel,

Yaşıtlarım Beria.

Ve ben, en sevdiğim arkadaşlarımı hiç görmedim Haziran.

Bunun suçu zalimin değil, onu öldürmeyen düzenin.

Çünkü;

Zalimlerin yaşaması, dünyaya zulümdür Haziran.


Ayak ucundan tutup çekiyorum baharı,

Çünkü, yeniden gelirse eğer Eylül,

Yeniden gelirse eğer bembeyaz Noel akşamı,

Benim tekrar hayaller kurmam gerekir.

Oysa yalnız, bir çöpçüyüm ben,

Geceleri kayan yıldızlardan,

Tutmayan dilekleri toplayan.

Beni, tekrar, bu yaşamak savaşına sokma Haziran.