haziranlardan haziran beğen ve giy üstüne,
oğluma bıraktığın çölü yurt edin kendine.
ve ağla yitip giden zamana,
anlamanın ilk şartıdır ağlamak
yamalanmış gövdendeki puslu ayna;
coğrafyayı ve haritaları yalanlar gibi,
mevsimsiz ve sahra
üstüne çöken gecenin intiharı kadar ışıksız
hayat;
tanrı'nın bir sanrısı.
acının doğurduğu peygamberler,
ölen öğle vakitleri birer haya olup,
yıldızlar düşürür renksiz toprağa.
gam ve hicranla siyaha boyar dolunayı
ölü zakkumlarla kirletirim
soyut olan her şeyi kaybeden zihnimi
belki sana armağan ederdim
felaketine çeyrek kalan gözyaşımı
çünkü sen bu akıp giden ırmaklara sahip değilsin
beni bir yıkıma terk ettin
ve buna da kaderim dedin
ellerinle bana uzattığın bu çölü
ıslatmaya yetecek kadar yağmurum yok
yaşamının elçiliğidir kaburgaların
deniz;
gürlediğiyle dalgalandığıyla kalmasın.
kalk ve haykır!
seni senden alan rüzgara
baharlar kuruttuğum yollarına
dikenlerin ziyan oldu
muallak tenin ve postmodern ruhun
ve
revh
kemiklerim
-ben
artık sahneden çekilmeli
Emir Benlioğlu
2022-01-10T15:47:09+03:00Teşekkür ederim Kenan bey :)
Kenan Birkan
2022-01-10T08:18:30+03:00Güzeldi. Bu başlıkları özellikle beğeniyorum. Elinize sağlık. 👌🏼👏
Emir Benlioğlu
2022-01-09T23:13:49+03:00Yorumlarınız için ayrı ayrı teşekkür ve minnet ederim
Jean Valjean
2022-01-09T20:56:26+03:00Genel itibarıyla güzel bir şiir. Tebrik ederim.
Rana Sezgin
2022-01-09T20:20:08+03:00"kalk ve haykır!
seni senden alan rüzgara
baharlar kuruttuğum yollarına
dikenlerin ziyan oldu"
Güzel bir şiirdi. Kaleminize sağlık.