Merhaba. Hava açık. Tarih 15 Haziran. İnsanlar telaş içerisinde bir yerlere yetişmeye çalışıyor. Bir gazetenin bir köşesine bir yazı yazmaya çalışıyorum. Sigaramı yaktım. Hiç telaş etmiyorum. Her şey yazılabilir mi? Şimdilik bu konuda kafam bir şişeyi devirmiş sarhoş gibi. Bir o tarafa bir bu tarafa gidiyorum. Özgür düşünce dediğimiz olay nedir? Herhangi bir otoritenin olduğu yerde özgürlükten ne kadar bahsedilebilir? Toplumun kabul etmediği fikirleri benimseyen bireyler her zaman hor görülür. Muhammed bu yüzden taşlandı. Farklı bir yaşam tarzı getireceğini söylüyordu. Helvadan heykelleri reddetmesi zordu sıcak havaların olduğu memlekette. Ne yaptı heykelperestler? Muhammed'i öteki haline dönüştürmeye başladı. Zamanla Muhammed'in inandığı yolda istikrarı taraftar bulmaya başladı. İnsanlar fikirleri için birbirini öldürdü. Sırf bizim gibi bir kafa yapısında değiller diye. Olay tamamen bundan ibaret. Aslında gülünç. Toplumun kabul ettiği fikirleri hemen değiştirmek zordur. Birey toplumun içerisinde alkolik bir adamın midesine dönüşür. Eğer birey içinde bulunduğu diğer insanların fikirlerini kabul ederse bu midenin içindekileri çıkarma olasılığı çok düşüktür. Diğerlerinin dediklerini kabul etmek mi özgürlüktür? Muhammed'in yaptığı bu fikrin her zaman doğru olmayacağını gösteriyor. Otoritenin günümüzdeki karşılığı iktidar. Halkça yaşayalım asparagasları atılıyor. Kardeşçe yaşayalım. Sırf senden değilim diye kindar bir insan gibi bakıyorsun bana. Nerede halkça yaşamak? 24 yıllık hayatımda şunu anlamam en acı tecrübeydi. Senin özgürlüğün bizim izin verdiğimiz kadar. Senin fikirlerin bizim kendimize göre benimsedğimiz kadar. Kısaca ben sizin kadarım. Toplum hiçbir zaman birey kadarım dememiştir, demeyecektir. Yaşam devam ettiği sürece insanın bulunduğu topraklarda doğru kabul edilen şeylerle hayatı devam edeceği gerçeği etimi bir elektirik çarpmasının tuttuğu gibi tutuyor. İnsan nasıl yaşaması gerektiğini her zaman seçemiyor. Nasıl yaşamaması gerektiğine de üç aşağı beş yukarı tabiriyle karar veriyor. Benimkisi laf kalabalığı. Birey zamanla kendi bildiği ve kabul görmeyen doğrulardan vazgeçecek. Hayatta şu iki ihtimalin dışında daha fazla ihtimal görmüyorum. Ya toplumun içerisinde kaybolacaksın ya da kendi içinde kafayı sıyırmış numarası yapacaksın. İkinci seçeneği seçersek insanlar bize muhakkak dsm-5'ten bir tanı koyacaktır. İlk seçenekte mutlusun. Özgürlük bireysel bir kurum değildir. Birey diğer insanların izin verdiği kadarıyla özgürdür. Elbette fikirler değerlidir. Fikirlerimiz birbirimize dayatmadığımız ve uğruna ölecek kadar aptalca bir hareket yapmadığımız takdirde değerlidir. Saat öğle vakti. Herkes ekranına ufak gözlerini odaklamış ve etrafta bir sessizlik var. Ben kısa bir sigara molası veriyorum. Zihnimin içindeki karmaşaya eşlik etmeye çalışıyorum. İstediğiniz gibi kalın. Size öğüt verecek bir konumda olmayı hiçbir zaman istemem. Ben kendine çalışan bir tarikatın şeyhiyim. Fikirlerim paylaştığım kadar sizin paylaşmadığım kadar benim. Bu konuda hemfikir olabiliriz değerli yurttaşlar. Ve demokratik seçenekler her zaman demokratik değildir. İyi seyirler.