varlığımız bir darağacına yaslı, olacakları bekliyoruz. yeniden doğacak olmanın gerginliği var üzerimizde. yavaş yavaş hazırlanıyoruz. kirpiklerine astığım sözcükler şakaklarına dökülüyor. ölmeden önce birbirimize söylemek istediğimiz şeyler var, bunu biliyorum. korkuyorum, korkuyoruz.


yanına yaklaşıyorum. birbirimize bakıyoruz. o an nefesimi gözlerimle aldığımı fark ediyorum. ben; nefesimi senin soluk ve bir o kadar da masum gözlerinin içinde yaşayan hüzün balıklarından alıyorum. başparmağımı şakaklarına değdirip sanki geçmişimiz değillermiş gibi düşen sözcükleri siliyorum. ürkekçe bakıyorsun bana. sanırım zihninde bir şeyleri ölçüp tartıyorsun çünkü ellerin terlemeye başlamış bile. düşünmek, özellikle de bizim hakkımızda düşünmek, geriyor seni. parmaklarını kavrayıp ellerine dokunuyorum. önce avcunun içini öpüyorum, sonra avuç içi çizgilerini. olur da bir daha göremem diye dikkatle bakıyorum o belli belirsiz çizgilere. sonra hatırlaman için birkaç şey bırakıyorum avuçlarına. geçen geceki sevişmemizde kulağıma fısıldadığın seni seviyorumu, kaybolmasın diye bulutların arasına sakladığım şiirleri, incir reçeli kavanozuna sıkışmış nefeslerimizi, tavan arasında biriktirdiğimiz gözyaşlarını, ilk kavgamızı ve beraber yaptığımız son kahvaltıyı... bunları görmek sana kendini iyi hissettirmiyor fakat burukça gülümsüyorsun. kafanın içindeki korku baloncuklarını patlatmak için bir şeyler söylemek zorunda hissediyorum. "sakla bunları çiçeğim." diyorum.


"olur ya, sevginin bizi birbirimize iliklediği yerden koparız, beraber büyüttüğümüz orkideleri sularken hiç aklına gelmem, asla susmayan plakçalar artık konuşmamaya başlar; işte o zaman bunları hatırla. iyi dileklerimizi ektiğimiz bahçeyi her gün sula. ara ara gustav klimt tablolarını incele. beni unut ama bizi hatırla. biliyorsun, sabahları hava soğuk oluyor, üzerine bir şeyler almadan sakın terasa çıkma. üzüldüğün zamanları say. bir elin parmağını geçmesin. kedimize ve kendine iyi bak, beni de merak etme. ben bütün zamanımı paralel bir evrende hâlâ birlikte olduğumuza inanarak geçireceğim."