Göğü görecek ve yere dokunacaksın

Dağlardan, dik yamaçlı yollardan geçip

Bu huşu dolu memlekette yıkanacaksın

Kendine göre kadınlar sevecek

Kendine göre adamlarla dövüşeceksin

Canı çıkarken son kalan parmaklarının

Rüyalarında işlediğin suçlar dökülecek

Herkesin içinde çırılçıplak kalacaksın

Develer ve pireler 

Ağızlarının suyu akarak izleyecek bu şöleni

Acının rengiyle boyanacaksın

Daha küçücük bir kum tanesiyken tuttuğun dilekler

Çaresiz özlemler duyacaksın

Ne zaman döneceğini bilmediğin evine

Annenin rahmine

Babanın nefesine

Bundan sonra vereceğin her yemin

Bir parça alacak senden

Göğe gömmek için 

Yıldızlar, yalnızlar ve yabancılar 

Gecenin feri sönerken yanı başında duran kara gözlerin sahibi hangisidir?

Bulaştığın günahların bedeli ölmek değil

Sevilmemek ve görülmemek

Dokunmak ama hissetmemek

Yıkanmak ama temizlenmemek

Kir olmak, suç olmak ve hiç olmak