Benim işim yıldızları gergefe saplamaktır her sabah
Nemli bir tahtaya basmak ve dizanteriden ölmektir gece yarıları
Kirli ve çirkin atları sürmektir Çar'ın sarayına doğru
Ve bilmektir sonunu, gelen sonun
Benim işim aydırmaktır günü açık denizlere
Islak köpek dişlerinden kadırgalarla koşmaktır ölüme
Ve caydırmaktır dünü sonsuz dehlizlere
Kirli ve çirkin atlar,
Altı atlık bir at arabası,
Islak köpekler, kanlı yokuşlar
ve Aborjin memesinde metalik bir gri ile bekliyoruz hasretin bitmesini hasretle
Cephede terleyen ellerim
Avuçluyor şimdi gökyüzünü
Son nefesim göbeğime düşecek şehvetle
Beyaz ellerinde saklanıyor ölüm ve kasvet, bu güzel meleğin
Ölümü bilmeyen bilinçsiz müritlerinin bir top bedeniyim
Öpüyorum beyaz ellerden ve işime dönüyorum
Islak yokuşları çıkıyorum aşağılanmış bir köpek gibi
Nemli tahtalara paslı çiviler çakıyorum
Çocuk böbrekleri dilimliyorum bebek kedilere
Ve biliyorum hülyadır bunların hepsi
Çünkü öptüm bir kere beyaz ellerinden meleğin
Ölümü bana benim gibi silah tutanlar getirdi
Zemheri vaktiymiş şimdi.