Dünyaya açılan bir pencerede bakıyoruz seninle

Bakışlarında dünyaya meydan okuyamamış şeyler var

Ama gözlerin yine aynı dünyaya ait değilmişçesine güzel

Onlar da farkındalar bunun ki kaçma isteği okunuyor bebeklerinden


(Bebekler yuvadan ayrı yaşayamazlar

Bebekler kaçamaz, kurtulamazlar

Bebekler masumdur anlatamazlar

Ağlar bebek ve anlamak lazım gelir)


Dünyaya açılan bir pencereden bakıyoruz seninle

Ben konuştukça cam buğulanıyor

Buğunun ardındaki güzelliklere inandırmaya çalışıyorum seni

Ben susmadıkça artıyor buğu, göremiyorsun


İkimiz de biliyoruz ki görmeden inanmak mümkündür

Ama göstermeden inandırmak mümkün kılınmamış bana

Ben susuyorum, buğu diniyor, sen görüyorsun

Gözlerin kendi güzelliğiyle kıyaslayarak ölçülendirmektedir cisimlerin güzelliğini

Bundandır benim gördüğümü yine göremiyorsun, olsun


Sana utanmadan hoş geldin diyebilmek için toparlarken gönlümün dağınıklığını

İlk kez kendime de yer bulmayı başardım

Bil ki benden önce hoş geldiğin bu yerde

Sana hep yer, sana hep yön, sana hep sevgi vardır