Bir Mülaki vardı bilir misiniz

Aşka aşıktı kendisi

Duygusal, hüzünlü, depresif ve kırılgan

Bir o kadar neşeli ve güleçti dışarıdan

Herkes biraz öyledir zaten

 

Bir türlü olmadı ya da olduramadı

Sevdi ama sevilmedi ya da

Sevmek istedi de pek beceremedi

Hep eline yüzüne bulaştırırdı her işi

Herkes biraz öyledir zaten

 

Yanılırdı inatla her seferinde yanılırdı

Pes de etmezdi hiç çünkü bilirdi

Kader gayrete aşıktı

Üzüleceğini bile bile denerdi

Herkes biraz öyledir zaten


Çok isterdi doğru insan olmayı

Tüm yanlışlarına rağmen doğru kalmayı

Ne de olsa Mülaki'ydi onun adı

Ama hiçbir zaman o belini doğrultamadı

Herkes biraz öyledir zaten


Değişti ama pek gelişmedi

Kavuştum sandı kavuşamadı

Mülaki olmanın anlamı kalmadı

Yaptığı hataları çok geç anladı

Herkes biraz öyledir zaten


Ne boğazın serin suları

Ne Karadeniz'in hırçın dalgaları

Ne de Harran'ın kurak toprakları

Her şeye rağmen kendini bir türlü bulamadı

Herkes biraz öyledir zaten


Gözyaşları içinde kaldı bazen

Kendine bile söyleyemedi ne hissettiğini

Ama yine de devam etti hayatına

Yeniden sevdi, yeniden kaybetti, yeniden başladı

Herkes biraz öyledir zaten

 

Belki bir gün bulacak doğru yolu

Belki de hiç bulamayacak mutlu sonu

Ama hep bir umut yaşayacak hayatı

Ve yine de sevecek, yeniden sevecek

Herkes biraz öyledir zaten

 

Mülaki'ydi adı fakat hayattı ona öğreten

Aşkın bazen acı bazen tatlı olduğunu

Kendine kızdı, kendine kandı ama pes etmedi

Çünkü bilirdi, hayatta her şey mümkündü

Herkes biraz öyledir zaten

 

Ve belki de en güzeli buydu

Kendindeki gücü keşfediyor oluşu

Hayatın ona öğrettikleriyle büyüdü

Ve sonunda huzuru buldu

Herkes biraz öyledir zaten