Yalnızlık, beraberlikten daha çok can yakar. Bazı kirpiler üşüdükleri zaman diğer kirpilere sarılarak ısınırlar ama sarıldıklarında dikenleri birbirlerine batar ve canları yanar. Üşümek daha mı iyiydi acaba? Ya tek başlarına üşüyecekler ya da sarılarak dikenlerini birbirlerine batıracaklar, üşümeyecekler tabii artık ama canları yanacak.


İnsanlarda da bu böyledir; yalnızlıktan sıkılırız, insanız sonuçta; bir ilişki, bir aşk arayışına gireriz. Zannetmeyin sonsuz aşklar vardır, her aşk ölümü tadacak.


Bu, sonsuz zannettiğimiz aşkın sonuna geldiğimizde artık o sarılmanın verdiği sıcaklığı değil de o dikenleri hissederiz. Birbirinize her sıkı sarıldığınızda daha çok canınız yanar, acılarınız birleşir; hayır, azalmaz; artık kendi acılarınız yetmiyormuş gibi bir de başkasının acısını çekersiniz. Sıcağı sıcağına hissetmezsiniz ne kadar canınızın yandığını ama zaman geçtikçe soğursunuz, hisleriniz azalır, mantığınız artar ve üzgünüm, tekrar yalnızlaşırsınız. Fark etmediniz belki de ama siz hep yalnızdınız; sonuç hep aynıdır, değişmez; tek başına öleceğiz, öyle doğup öyle büyüdüğümüz gibi.