Okurken bu denli etkilendiğim, ki etkilendiğimi de alenen dile getirdiğim nadir kitaplardan. Hermann Hesse ile ilk tanışma kitabım, son olmayacağı eminliği kazandı elbette. Öyle bir kitaptı zira, karakter bölünmesinden tut, ruhsal buhranlar, iç hesaplaşmalardan derin psikolojik rahatsızlıklar... Üstelik hepsi öyle altı dolu anlatılmıştı ki birinde bile insan şüpheye düşmeden, diğeriyle mukayeseye dahi girişmeden bir çırpıda okuyup bitiriyor. Akıcılığı, dili bambaşka zaten, çevirmen Kamuran Şipal'ı da anmak gerekir, gerçekten diğer çeviri kitapları gibi bunu da öz dilinde okuyormuşum gibi hissettirdi. Wagner ile Klein'in bağlantısı, Klein'in bunu ilk idrak ettiğinde yaşadığı şaşkınlık. Enfes bir tattı, nicelerine diyor ve beni çok etkileyen harikulâde alıntılara geçiyorum.

"Konuşmak, her şeyi yanlış anlamanın, her şeyi sığlık ve boşluk içinde sürüklemenin kesin yoludur!"

"Denemeye değerdi, her şeye karşın bir kez daha denemeye. Kim bilir belki de yaşam katlanmayacak gibi değildi."

"Heyecanlı ve tehlikeli bir şeye, kendini kaybedip, kendinden geçebileceği bir şeye karşı duyduğu özlemle kıvranıyordu."

"Aklımı kaçırdığımı mi söylemek istiyorsunuz? Hayır. Olabilirdi, ama olmadı."

"Yarın ne olacağı belli olmaz çünkü belli bir niyetle buraya gelmiş değilim. Sizi seviyorum, dünden beri; ama şimdi bundan söz açmasak daha iyi olur sanırım."

"Kendini düşmeye bırak! Karşı koyma! Öl seve seve! Yaşa seve seve!"

"Hayır, sevilmek mutluluk değildir. Sevmeye gelince, işte budur mutluluk!"