Ele verdim kendimi yine suçüstü yakalandım

Gizleyemedim bilinmeyeni

Bir başıma bir ben yandım, vedası olmayan bu yangında.

Anlamsızlıkların ortasında

Zorunluluklarda hatta acınası durumlarda

Kül rengi birçok gün saydım.

 

Umut yüklü akşamlarda bastıran yağmurun telaşını

Pişman sabahları ve ıslak kaldırımların ıssızlığını

Yaşıyorum her defasında.

 

Siren çığlıkları arasında,

Aradığımın ne olduğunu bildiğim bir arayış anında

Elleri cebinde bir yabancı olduğumu anlıyorum

Duygu yoksunu konuşmalarda.

 

Önümden, topuklu çizmeleriyle bir kadın koşuyor

Hızla uzaklaşıyor, adımlarıyla zamanı eziyor

Siyah bir kedi bana bakıyor

Ben hasta bir ağaç gibi

Kökleri çoktan çürümüş temelsiz

Ve mecalsiz dallarımla orta yerde

Kör karanlıkta duruyorum

Ömrüm beş yıl sekiz ay daha kısalıyor.

Kalanı hiç kimseye yetmiyor

Günler geçiyor gülüşlerim eksiliyor

Anılar içim kadar yakınımda duruyor

 

Biraz daha zamanım olsa

Hikayeyi bir de senden dinlemek isterdim

Buz tutan sözlerini saplayıp beynime

Sonsuza kadar orada duracak

Kim bilir neler söylerdin.

Ama önce...

Çevir başını ve kendime ne yaptığıma bak

Hiç böylesine korkusuz bir yok oluş gördün mü?

Hadi sen de katılsana hesaplaşmama

Bunlar kalan bana, yüklenirsen bunlar da senin payına,


Bitti partisyon çevrilecek sayfa

Hüzzam şarkının yarım kalan son fa notasıyla

 

Yine yeni değil bu

Varış aynı yazgıya.