Biz hep yarım kaldık. Yeni bir yüz havlusuna, belki de ucuz basit bir avizeye. Yarım kaldık çünkü hiç tam olamamıştık da zaten. Sevmekten, konuşmaktan, düşünmekten en kötüsü de birbirimize yarım kaldık. Biz bir aile değildik ama bir yabancı da değildik. Biz tüm yaşananların karmasında yarım kaldık. Bir cehaletin ortasında düşünememekten yarım kaldık. Batan şeyler cam kırıkları değildi sadece. Olmak istediğimiz bir bütünün arkasında yarım kaldık. Siyah bir gökkuşağıydık biz. Boyayamadık yüzlerimizi o renkler yakışamadı bize. Sevgili günlük sana çok şey yazardım ama maalesef burada da yarım kaldım. Sanırım böyle olması gerekiyor. Uzak olmak, çok uzak olmak istiyorum. Ama bu konum olarak değil. Uzak olup bütünleşmek.