Herkesin tek bir amacı var: Diğerlerine görünmek, onlara bir şeyler göstermek. İyilik de kötülük de görünmek, hatırlanmak içindir. Sadece yarar sağlamak amacıyla bir şey yapanlar iyidir. İnsan olmak bu tür eziklikleri beraberinde getirir. İnsanın sosyal bir varlık olması en büyük zayıflık. Tek başına olmak hiç olmaksa hiçtir herkes. Hiç olmanın farkında olmak nadir bir hastalıktır, huzursuzluk en acı veren şeyidir hastalığın. Herkes huzursuz olabilir ama herkes huzursuz olamaz. Huzursuzlukla ilk karşılaşmanda tanıyamazsın onu. Yavaş yavaş tanırsın tıpkı sözde bir dost gibi. İnsan insanı tanıdıkça sızlanmaya başlar. İnsan insanı tanıdıkça daha çok sevmez. İnsan insanı gerçekten sevmez ama insan insanı en fazla tanıdıkça sever. İnsan insanı kabullenince sevmediğini ve sevdiğini ve anladığını ve bazen anlamadığını anlamaya başlarsa sözde de olsa en azından sever. Belki sevdiğini sanır ama sever. İşte huzursuzluk tıpkı böyledir: Tanıdıkça sevmez, tanıdıktan sonra ise sever.