Ne düşündüğümün farkında bile değilim artık, her şey o kadar boş, o kadar hissiz ki bazen duruyorum ve "Ben bu muyum?" diye sorguluyorum istemsizce. Yaşadığım ve yaşayacağım geçmiş veya gelecek hepsi birer hayal kırıklığından ibaret. Rengarenk anılar artık siyah beyaz bile değil, sade bir kor karanlık. Yıllar, aylar, haftalar, günler, saatler, saniyeler ve saliseler hepsi birer hiçlikten ibaret. Zamanın geçmesini beklerken kendimi dört duvar arası bir yatakta buluyorum her seferinde. Yaptığım iş, bulunduğum ortam her zaman beni ait olamadığım hissiyatına sokuyor. Sanki nerede değilsem oraya aitim gibi hissediyorum ve bu da bana her şeyi açıklıyor. Yazıyorum, yazıyorum... Bitmiyor, bitmesin de zaten. Bu acı, bu hayat var oldukça biteceğini sanmıyorum...