insanları değiştirmeye çalışmayın; onları olduğu gibi reddedin. yani ben öyle yapıyorum artık birilerini değiştirmenin, onların psikoloğu olmanın bir anlamı yok. yaşam zaten yeteri kadar çetrefilli ve zorken birde, daha kendine iyi gelemeyen insanlara biz neden kendimizden vererek iyi gelmeye, onları iyi hissettirmeye çalışıyoruz anlamış değilim. yani artık siktirin gidin ve kendi yaşamınızı kurmaya başlayın. nerede ruhu yoksun, tutunacak dal arayan birileri var siz ahmakça, bencilce onların ruhunu tırmalamaya çalışıyorsunuz yazık, çok yazık. ya devrim sen şimdi ne zırvalıyorsun diyeceksiniz.
çünkü sabaha bedenimi sarsan bir ölüm haberi ile uyandım. yıllar önce ortaokulda iken sofrasından yemek yediğim mehtap teyzemin ölüm haberini aldım. kendi annemi kaybetmiş gibi oldum. bu haberden sonra tanrıya ağlayarak nefretimi kustum. daha ne kadar eksileceğim, daha ne kadar bana iyi gelen insanları benden alacak diye. tanrı sizin hayal edemeyeceğiniz kadar bencil, kalpsiz. canım acıyor anlıyor musunuz? bedenim, ruhum resmen bir jilet ile parça parça kesiliyor ve ben kan kaybından ölmemek için direniyorum. ruhumun karanlıklarından hiç durmadan nefret sızıyor. mehtap teyzem sessiz sakin, iyi bir kadındı.gerçekten iyi bir kadındı. her daim fönlü, platin sarısı saçları ile yürüdü mü mahalleyi titretirdi. bir de bahtının karanlığını saklayan gök mavisi gözleri vardı. bakışı can alırdı. mahallenin ‘ mehtap ablasıydı’ kapısı, sofrası herkese açıktı. kendini düşünmez. hep kapısına gelenin derdini, sıkıntısını dinler. kendini unuturdu. yıllar böyle geçti. mehtap teyzem hiç tanımadı kendini hemde hiç. ‘ ruhumu bilmem ki. ruhuma neyin iyi geleceğini bileyim ben devrimim.’ derdi hep. bende bunun böyle olmayacağı üzerine azarlar dururdum. tek kelam etmeden beni anlrdı. içinde bulunduğu durumu da düzeltmezdi ama.
onu da anlıyorum aslında annesi on günlükken kayseri,’deki bir yetimhanenin kapısına bırakmış mehtapı. ondandır kapısına geleni geri çevirmemesinin nedeni. çünkü mehtap en çok oradan yaralı. tutunacak dal bulamamak nedir o çok iyi biliyordu. mehtap böyleydi işte kendine iyi gelemeyenlere kendinden vererek gitti. ondan öfkeliyim biraz. siz siz olun kendi kendinize iyi gelin. mehtap gibi tutunacak dal arayan güzel kadınların ruhunu emerek değil.
-devrim aden