Duygular gelir ve geçer. Hiçbir duygunun sonsuza kadar sürme özelliği yoktur. Kaygı, acı, mutluluk, öfke, üzüntü vs. hepsi belli bir süreliğine bize eşlik eder ve daha sonra uzaklaşır.


Eğer olaylar karşısında hissettiklerimizi bastırır veya yok sayarsak yaşanmamış duygu bedenimize hapsolur. Zamanında dengeli bir şekilde açığa çıkamayan acı, öfke, kaygı sürece yayılır ve bize huzursuzluk verir. Hayatımız normal akışında seyrederken hatta olumsuz bir şey yaşamıyorken bile anlam veremediğimiz sebepsiz can sıkıntıları yaşarız, bunun sebebi vaktiyle yaşanmamış duyguların içimizde kokuşmasındandır.


Karşılaştığımız güzel olaylar karşısında heyecan, sevinç, mutluluk gibi pozitif duyguları kısıtladığımızda veya bastırdığımızda da bunu anlamsız gelen bir hayat takip eder. Güzel anıların hakkını veremediğimizi fark edince de büyük bir hayal kırıklığıyla karışık pişmanlık ortaya çıkar.


Yani bir duyguyu içinizde hissettiğinizde ona izin verin; acıysa acıyı, heyecansa heyecanı yaşayın dengeli bir şekilde. Yaşayın ki halihazırdaki duygu, vaktini tamamlayıp sizden ayrılabilsin ve gelen yeni duygular içinizde kendine yer bulabilsin.


Duygularınıza sahip çıkın iyi kötü ayırmadan, onlar sizin için varlar ve sizden daha iyi bir siz yapmaya geliyorlar.


Sevgiler...