Oturup şiir yazasım geliyor

Anlatacak bir şey yok oysaki

Oturup yokluğu mu anlatayım?

Yokluğu anlatmaya hangi kelime yeter

Ne tür kelime var eder yokluğu

Hangi yanını yazayım yahut hangi yanımla yazayım

Öyle hiçsin ki öyle hiçliğimi yaralıyorsun

Nasıl oluyor ki insanlığım yüzünde can buluyor

Karanlıkta bir yüzsün halbuki

Sarı bir ışıkta sigara dumanı

Toplasak kaç kelime eder hiçliğimiz

Gel oturup sayalım kaç cümleyle ötelerimize geçtik

Kaç ötemiz var ki hangisinde buluştu yalnızlığımız

Düşünce sıkıntılarımıza çare olmaya hangi vakit niyetlendik

Önceleri senin yorgunluğunla hemhal oluyordum

Şimdi de ben yorgunum

Nasıl anlatayım sana, bilmem

Şimdi de benim ihtiyacım var sana, iki kelamına

Yahut sessizliğine

Gel oturup sayalım kaç sessizlik geçti aramızda

Kaç sessizlikte sözsüz şiirler duydu ruhum

Kaç nefeste anlatırım sessizliği

Benim lügatım yeter mi sanıyorsun

Gel oturup lügat çalışalım senlen

Sen heybetli bir giriş yap cümleye

Eksik cümlen büyülesin beni,

ben eksikliğini tamamlayayım.

Sahi senin eksikliklerin tamamlandı mı?

Kalmadı mı benim payıma düşen derdin

Payıma düşenle dertlenmek benim marifetim.

Gel oturup biraz sohbet edelim

Sen konuştukça ben daha çok inanayım

Daha çok soru sorayım sana

Bir bilsen ne çok soru var içimde

Gel oturup kaç soruda boğulduğumuzu sayalım

Ne çok şey istiyorum ben

Oysa sen nasıl istersenden ibarettim

Gel oturalım yine sen çok şeyler iste benden

Sonra susalım

(...)

Gel oturup sayalım kaç fincan kahveyle sohbet etmediğimizi

N'oldu bilmiyorum ki kahveler mi tükendi

Benimkisi lakırdı sen alınma üzerine

Böyle böyle öğreniyorum

Bir kız çocuğu büyütüyorum, gayem büyümesin

Gel bir kez daha oturup sayalım çoklar silsilesindeki çokları

Senin çokların benim yoklarım senin yoklukların

Canını sıkmıyorum değil mi

Zaten bizim canımız hep sıkkın

Beni böyle kendi kendime sohbet etmeye mecbur kılan şeylere çok kırgınım.

Ezbere bildiğim nasihatlerden ezbere söyleşiler diziyorum

(...)