Temize çekilmiş bir şiir defteri değilim elbet;
Karalanmayan yerlerimin peşindeyim.
Üstüne bin düşünülmemiş bir cümleden ibaret;
Virgülüne hasret bir yüklem gibiyim.
Denizin dalgasında ağlayan,
Gökyüzünün derinliğinde kaybolan bir benliğim var;
ateş midir, kor mu bilmem ölümün;
tatmışta, yok olamamış gibiyim...
Bir toprak kokusu var üzerimde; geçmişten gelen;
Aralanamayan o kapıdan geçen,
Gözleri kan, elleri kan,
Yüreği kara bir kayayı andıran; geleceğimden yazılan bir mısra gibiyim.
Tutunamamış köklerim var benim; baltaladığım rüyalarım,
Kanadı kırılan bir martının denizdeki çırpınışları gibi kurduğum hayaller;
Yeryüzü görür mü bilinmez umutlarım...