Okudun mu hicran

Sana yazdığım satırlara değdi mi gözlerin

Merak ve keder içinde bekler sarmaşık dalgınlığım

Duydun mu hicran

Sessizce çırpınışlarım

İçimde tanımlayamadığım sarsıntı

Küstah ve aç körü körüne

Sana bağlılığım


Kırdım mı seni hicran

Öfkem çarptı mı duvarlarına

Miskin vazgeçişin ağrısı yaraladı mı hiçliğini

Buz dağı hislerinden ördüğün kimsesizliğini, zorlamaz mı gerçekliğim

Sevemez misin beni hicran

Dayanak olmaz mı varlığım yokluğuna

Yanıyorum

Korkak sancılara sürüklenirken durgunluğum

Sıkıştım hicran

Bu girdap ki içine çektikçe beni

Hareseye hasret duyan develer misali

Aç ve susuzum sana


Sabrım kalmadı hicran

Beklemeye takatim yok

Karanlığım yaygın turunculuğa savrulurken ben ateşine aşık pervaneyim

Yalın ve yalnız oluşumun sende hiçbir manası uyanmaz mı hicran?


Dargınım

Beni çektiğin zifirlikte bıraktın

Durgun sularda ararken seni, dalgalarında boğulmamın senin için hiç kıymeti yok mu hicran?


Tenine hasret öleceğim

Dokunamamanın ağrısı yaralar mı insanı bu kadar

Hicran

Bir kere çarpsam sana

Sadece dursan öylece

Kollarını açıp yarınlara kavuşturmasanda

Seninle dün olmaya razı oluşluğum yüreğini biraz olsun ısıtmaz mı?


Anla

Kalbim kırık yollarına ama yine de vurgunum sana

Bir geceyi böler gibi

Soğumayan bir duyguyu besler gibi

Tutkunum sana

Dert içinde kıvranıp yolunu bulmaya çalışan dervişler gibi

Seni sensizliğe rağmen sevişim

Paramparça olan bir bedene sığınmışlığım

Sende ki bu sertliği yumuşatamaz mı hicran?


Ağrıyorum

Yok olurken çığlıklarında

Ben hala ölüme susamış avareyim bayırlarına

Oysa

Ölürken sevdim ben

Çaresiz hayatın söküklerini diker gibi

Yaranı gördüm

onarırım dedim boş bir umutla

Bilemedim

Beni dermansız yüklere fırlatırken umursamaz olacağını

Yanacağımı bile bile uzandım sana

Durmadım durulmadım

Batıyorken kaçak sızılarıma

Hiçliği bu denli kabullenirken

senin her haline tapınmam, korkaklığına cesaret olmaz mı hicran?


Hicran

Gelmeyecek misin sahi?

Kayboluyorum, kahroluyorum

Dudakların bir sancıdır kayıplarıma

Kirpiklerin yönümün en aydınlık pusulasıdır,

beni çaresizliğe adım adım çeken.

Sıfırın sadece bir sayı olmadığını yokluğunda anladım

Hicran

Anla işte

Kimliktir seni sevmek

Kapılmak her zerrene

Yorgun bakışlarım bir ağrıdır bulutlarında

Hisset saydamlığımı

Tüm bu hissizliğine rağmen seni sayıklasam

Bir kez olsun gözlerin bana değmez mi Hicran?


Hicran

Ölüyorum yaşat beni

Savruluyorum yaşamın sırlarına

Bırakma

Cılız bir tutuş dahi olsa sergile en dolu yanınla

Sen kaybolmak ne demek bilir misin hicran?

Her nefeste

Her duada

seni düşlemenin ağırlığını içinde anımsayabilir misin?


Vazgeçiyorum hicran

Yıkılmaz sandığım etten duvarlarım

Bir bir avucuma dökülüyor

Seyrediyorum

Oysa ben

En çok seni yakıştırırdım ellerime

Seni sevmeden

Ellerime koca bir enkazı bırakacağını bilmeden

Hicran

Gitmek istemiyorum senden

Sıkıp bırakma diyemiyorum sana

İsteklerin en ağırıyla düşsemde ayak uçlarına

Sen

Yalnızca dokunsan olmaz mı yorgun sokaklarıma?


Haklısın hicran

Çıkmaz sokak bu

Fakat

Saçların gitmiyor benden

Tüm tuzaklarına rağmen sarmaladığım parmakların

Bunca eziyete rağmen

Bunca kör kuyulara

Bunca değmezliğine rağmen

Kokunla yeniden varlık bulamaz mıyım hicran?