gül çiçeğim
ellerini üzerime ört öyle öleyim.
rengine bulanayım artık
bunaldım bu duruluktan.
kış çiçeğim
beyazlarını al üstümden.
morarsın dudaklarım.
sensizlikten değil,
nefessizlikten.
nefs' işinden.
şeytanın içinden.
bitsin çiçek avuç içimden.
nar çiçeğim
her kırılışımda sıçradın.
resimlerime nevr dağıttın.
üstüme değerken utanmadın.
şimdiyse senin zamanın,
bereketlendir kanımı.
doysun toprak ve duysun haykırışımı.
bal çiçeğim
ölümün acısını al dudaklarımdan.
yaşamadığım gençlik tadını,
kemiklerimi yerden toplayan kadını,
beni çirkin sanan adamı,
utandırma genimin sağlam tarafını.
süt dişlerimi beklet bi sütün içinde.
korkma,
kazı yerden bu küçük kızın naaşını.
bağ çiçeğim
elinin kanıyla gir topraklarıma.
sarmaşık olan her üzüm bağına,
rüyalarına giren her salkımına,
kaşıkla erik yediğin gibi.
utanma
deş bıçakla üzümün içini,
ve gül ardından rezil çocukluğuna.
bahar çiçeğim
utanmadan nasıl açar?
ölümün üzerine mevsimin son günü,
tutmadan yasımı kopardım bu gülü,
göremedim toprağın kabulünü,
açtırmadı mezarımda bi yaz gülü.
çan çiçeğim
göster sadakatini kalan yarıma.
müge çiçeğim
ağlama artık cennetten kovulmana.
yıldız çiçeğim
bin sabr ile bekliyorum şifayı
ve bakıyorum buzdağından akan kanıma.