Kimseden bir şey beklemeyip, kimseye bel bağlamayacaksın. Gönlünü şaşırmamaya alıştıracaksın ki onu koruyabilesin. Ve yine herkesten her şeyi bekleyeceksin. Bazen asık suratlı kaba birinden incecik, kalpten, nezaketle süzülen bir düşünce seni bulacak, "beklemezdim" derken yüzün kızaracak. Bazen güler yüzlü birinden, gözlerinin içine bakarken yardımsız bırakılacaksın. Yine beklerizler yalandan olacak bazen, bazen de özleneceksin çat kapı gönül misafirlerin olacak. Bir bakacaksın düşündüğünden farklı yönde davranmışsın, o zaman hissettiğin şeyden aslında neyi istediğini bulacaksın. Bazen neyi bulmak istediğini bilerek arayacaksın, bazen bulduğunda anlayacaksın meğer eksiğinmiş bulduğun. Tamamlanacaksın, her şart ve koşulda. Hayatın her bir adım sonrası, senin kemâlindir. Hayat olması gerektiği gibi, olması gerektiği yere (kadar) gider. Bizim için en güzel senaryo çoktan yazılmıştır. Hayat içinde her şey varken anlamlı ve güzeldir. Değiştirmek istediğimiz her sahne sonsuz bir döngüde hayatımızın anlam tılsımını kırar. Bu yüzden hiçbir kişi/olay ve şeyden, iyiyi kötüyü ummayıp -ama iyiye yorup- sanmıştımları kenara bırakacaksın. Allah Teâlâ'ya güvenmeyi ve akabinde akışa teslim olmayı öğrendiğinde, yol seni en güzel manzaraya götürüp, hikâyeni güzel tamamlayacak.