Hayat her zaman olumsuzluklarla ve hayal kırıklıklarıyla dolu. Odadaki fil hep bizi izliyor. Her şeyin istediğimiz gibi gittiği bir senaryoda kim mutlu olabilir ki zaten. Mutlulukları zıtlıklar yaratır onlara sahip çıkarak kazanırız. Duygularımızın kısa dönemli esiri olabiliriz. Hikayelerimizi güzelleştirende budur zaten. Kendimizden taviz vermezsek ne kadar zarar görebileceğimizi göremeyiz ki? Mutsuzluk ve hayal kırıklıkların tesirini azaltmanın en büyük sırrı beklentiyi minimum seviye indirmek. Bazen bu tesiri azaltırken can çekiştiğimizin farkında olmayız ve bu bizi yıkar geçer. Can çekişirken daha çok haz alabiliriz çünkü duyguları tavanda yaşarken adrenalinden dolayı acıyı hissetmeyiz. Daha sonra çekiç darbeleri o kadar etkili gelir ki rüyadan uyanırız. Can çekişme sona ermiş ve biz gün batımıyla bitmiş olan hikayemizi gecenin karanlığına çoktan gömmüşüzdür.