sevgililer öpüşürken sheraton’ın karşısında

kuğular başını gömmüş uyuyorken

bulutlar ayın önünü kesmiş

su şakırtısı buz kesiyordu soğuğu


tinerciler ile hırsızlar cirit atarken caddede

ve sarhoşlar midye ayıklarken

orospular işten dönüp

çöpçülerin sokağa çıktığı vakit

buz kesmiş ellerimle 

sana şiir karalıyordum bir gece vakti 


gün aymak üzereydi

sen uyanmak üzereydin

1 saat daha bekleyip gidecektim seni

o otobüs durağının önünde

eline bir kağıt sıkıştırıp kaybolacaktım

bir daha görünmemek üzere