adını koyamadığım

tanımlamaktan yoksun kaldığım

bir şey türedi

 birikti

öylesine uzak çağrışımlarla saklıyor ki

anlamını ve gücünü

bu sanrıyla

düşmanım bile boğuşmasın isterim

kekremsi bir his

sönmez yürek yangını belki

herkesin ötekine benzediği meydanda

ürkünç adımlarla yürümek gibi...

sevgi desen değil, benim hüzünlü ellerim

yıllar var yalnız kaktüs yapraklarını okşar

zaten umut diyemem, ne zaman ruhum

yeniden doğsa

yorgun bir savaşçı

düşer bebek kollarıma

besbelli bunun adı bir yürek burkuntusu

gelmesi beklenen zelzelenin abartılı korkusu

dünyayla alışverişim artık

sapına kadar hırıltılı bir soluk