Hayatımız, uğraşımız yokuş aşağı bir hışım;

ara sıra düzlükler geliyor,

"Saadet" deyip geçiyoruz.

Nasıl olduğumuza iyiliklerimizi sadeleştirdiğimiz gibi.

Yokuşumuzda

makyajlarımız oluyor maske maske,

heykellere benziyoruz değinmelerimizin düğümlenmesiyle.

Mekanlara "an" dolduruyoruz, an'be'an...

"Sıkıla gele giryelerimizden!" diyoruz kare kare (çıkırt...)

Düşünüyoruz mesela

bir şiir bestelenmiş 80'lerden, yarışıyoruz kalanlarla.

Yürüdükçe zamanın içine 

bir köşgerin makinası tır tım tır tım tırr noktalanır

çamurlara betonlara veyahut mutluluğun toprak bulduğu yeşimlere...

Ve biz somurtmuyor muyuz kendi güvenimize ironimizle

sevmelerin hiçbiriliğine denklenişi makyajlarımızda.

Mekanlara "an" dolduruyoruz ya anbean, asıl olarak istemsizliğimiz,

somurtkan ve yalan ve sanal ve baş başa şiirlerle şarkılarla...

Tutumsuzluğumuz avuntularımızda,

bir şarkının içine sinmiş şiirlerde, bir şiirin içine uğramış şarkılarda.

Jargon'larla takılıyoruz,

Makyaj'larla takılıyoruz,

pasajlarda, somurtkanlığımızla...

Mekanlara "an" dolduruyoruz, an'be'an,

ve kır ve ak ve kara ve al...

Hışmımız, çapraz olarak düzlüklerde

hısımda, hasımda ve de yaban'cıda.


(7 Nisan 2021)