Hissetmek… Hiç bu kadar güzel olmamıştı. Gözlerinizi kapatın ve bir uçurumun kenarında olduğunuzu düşünün, önünüzde kocaman, yemyeşil bir orman ve ormanın hemen bitiminde gözlerinizi alacak şekilde bir maviliği olan durgun bir deniz. Kafanızı yukarı çevirdiğinizde ise bu muhteşem maviliğini denize yansıtmakta cimrilik yapmayan kocaman bir gökyüzü... Kuşların birbirini kovalaması, böceklerin birbirinden bağımsız sesleri, derin bir nefes aldığınızda içinize temiz bir havanın dolduğunu düşünün ve onunla birlikte tatlı mutluluk ve tebessüm. Ama bir de şunu düşünmeniz lazım ki üstünde dikildiğiniz uçurum son derece korkutucu derinliğiyle sizi içine çekmek için sabırsızlanıyor. Bir adım geri gidip bu mükemmel doğanın tadını çıkarmak istiyorsunuz ama hayat bu eşsiz tabiattan ibaret değil ve bir anda kendinizi uçuruma doğru bir adım atmış olarak buluyorsunuz… İşte ben şu an tam böyle bir sınırın içindeyim ve ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yok… Eğer bir adım geri gidersem artık hiç de eskisi gibi olmayacak bir hayat beni karşılayacak ama bir adım ileri gidersem de artık bir hayatım olmayacak. Bir anda tanımadığım birinin sesi kulaklarımda çınlıyor, yanında hıçkırıklarla ağlayan bir kadın sesi duyuyorum, bu sesi nerede olsa tanırım. Bu annemin sesi, sadece duyduklarımın arasından Doktor Bey kelimesini seçebiliyorum ve bir anda farklı bir boyuta geçiyormuşum gibi yer ayaklarımın altından çekiliyor ve aniden başıma inanılmaz bir ağrı saplanıyor. Bağırmak istiyorum ama sanki birisi boğazıma ellerini sarmış sımsıkı tutuyor, gözlerimi açmak istiyorum ama göz kapaklarımda yüz kiloluk bir halter koymuşlar gibi açamıyorum. Bir an bu lanet olası karanlıkta kendimi mahsur kalmış gibi hissediyorum ve gerçek dünyama geçiş yaptığımı anlıyorum. Doktor, anneme sakin olması gerektiğini söylerken benim kendimi belli etmek için çırpındığımı görmüş olacak ki önce hemen nabzıma bakıyor, daha sonra da göz kapaklarımı açıp o bıçak gibi keskin ışığını gözlerime tutuyor. Ben hala ne olduğunu anlamadan doktorun, "evet bilinci yerine geldi ama ona verdiğimiz ilaçların etkisiyle kendine gelmesi uzun sürer ama bizim sesimizi duyduğuna eminim" dediğini duyuyorum ve bir şey olursa haber verin deyip odadan ayrılıyor. Anlıyorum ki o uçurum beni içine çekememiş ve yarım kalan bir hayata geri göndermiş…