bir köşebaşında

kendimi ararken seni buldum apansız

öylesine bana aittin

öylesine eskitmiştin ki yılları beni beklerken

ne benzerlerini ne de bir başkasını

seni aramıştım karşılaştığım bütün bedenlerde

bir hazineye kavuşmak gibiydi seni tekrar bulmak

bir denizi dinledim sanki sözlerinde

bahçemdeki çiçekleri, kedileri sever gibi sevdim seni

öylece nahif ve saf

bütün benliğimi ruhuna sermek istedim

şefkatimi, ruhumun karanlığı tanı,

bütün kırılmışlıklarımı şefkatinle sar istedim

bir anda terk ettin beni

seni ararken kendimi kaybettim

aramaktan azledildim,

hafızam senin haricinde her şeyi kaybetti

kalbimde ve aklımda tek bir kişi

ve ben

seni bulabilmek uğruna kendimden de vazgeçiyorum

buluyorum da

inanabiliyor musun seni buluyorum!

bana bu kadar uzak olmana rağmen

tanıyorum seni

var gücümle koşuyorum sana

sırf sana varabilmek için

başka bir yolum olmadığı için

ayaklarımla solduruyorum o çiçekli yolu uğruna

bilirsin, ne kadar severim çiçekleri

içimde doğurduğun hislerin rengi o kadar güçlü ki

senden başka bir renk tanımıyorum

nihayet ulaşıyorum sana

tam elini tutup belki de mutlu sonlu bir filme konu olacakken

bir ses geliyor uzaklardan

bambaşka taraflardan

daha önce hiç ayak basılmamış ormanların dahi uzağından

kaybolmuş benliğimin haykırışları

seni ararken kaybettiğim!

kendimi kaybetmişken sende nasıl var olurum?

seni buldukça yok ettim kendimi

sana geldikçe terk ettim varlığımı

bütün sınırlarımı gömdüm 

bütün olmazlarımı oldurdum

ben, bir katil olarak ölemem sevgilim!

ne kendimi, ne de çiçekleri göz göre göre katledemem

istediğim biraz zaman değil,

senden bana kalan vedanın kendisi

bakayım deme arkana, 

ne olursun hoşça kal...