gecenin gerdanından parlasın yıldızlar,

bu şehirde allar içinde hür aydınlıklar yaratılır.

bir dizi nota seyrinde derbeder kalmadan hiç,

aşıp yedi kıtanın hasretlerini,

koşalım hint denizi'nin nadide rüzgarıyla.


nevruz ateşleri tütüyorken gözlerimizde,

kumaş kumaş dikilsin yüce dağlara sözler.

yağmur düşmez, bulut geçmez kırlar serelim,

ellerimizde sağır davullarla

baharın baki kaldığı yollar geçelim.


krılsın umutsuz günler doğduğu tenden.

kırk dereler çağlasın amansız kollarımıza

tepelerden yel kapar gibi süzülsün saflığımız

savaş uğultuları uzaklara sürülsün

sökelim ölüm çiçeklerini gömüldüğü yerden.


başımız kristalize düşlerle dolduğu vakit,

ayaklarımıza sonsuz yollar çizelim.

çekelim gözü inci kadınları balçıklardan

kaynar kaynamaz suları içelim,

toprağı deşmeye tırnaklar seçelim.


damla damla taşıralım maşrapaları,

dirilirken isa yattığı yerden,

demirden iskeletler dövelim.

kemik dillerimiz zaptıratla tutulmadan

düşlerimizi sisli patikalardan dökelim.