Umut etmek...
Umutsuzluk çok koymaz insana aslında
Umut edip olmayacağının farkına varmak.
Umutsuzluğun en acımasız yüzü.
Hüsnü de öyleydi son zamanlar
Hüsnü güzellik demekti
Arif olmak kaydıyla güzellikler isterdi
Hüsnü Arif.
Basit hayalleri olan;
Şiir okuyan, fotoğraf çeken, şarkı söyleyen.
Karın doyurmayan bu heveslerle
Bir ileri bir geri giderek
Sırf boğazından bir lokma geçsin diye
Çekilmez işlerde sancılı bir şekilde koşturan
Hüsnü Arif'in hikayesi.
Aşık, sefil, gururlu bir zatın hikayesi.
Hayalleri hür bir dünyada, yalnızca güzelliklere yer verdiği
Basit ve bir o kadar romantik hülyadan ibaret.
Zamansız kapanan sokak lambaları arasında
Gideceği yeri hiçbir zaman bilmeyen
Yalnızca gidebiliyor olmanın vermiş olduğu hazla
Günde birkaç saat yürüyüşle ve yolda kurduğu hayallerle
Her gün tekrara düşmeden sokak aralarında gezinerek
Elinden gelen olsan da, umutsuzluğu yüzünden
Pes etmişlik hissinin de kendine verdiği yetkiye dayanarak
Gereksiz betimlemelerle kafa açan
Ve şuanda da olduğu gibi cümlenin sonunu getiremeyen
Hüsnü Arif'in hikayesi.
Kitaplar, gazeteler yazmaz.
Kulaklar sağır olur, duymaz.
Gözler kör olur, görmez.
Dudaklar lal olur konuşmaz.
Ayaklar hissizleşir yürümez.
Kimse anlatmadı bu hikayeyi,
Kulak verip dinleyiniz
Hikayeyi mahalliyi.