Mekanik bir ulaşım aracının taşıdığı uhrevi mukayeselerde,

Varacağı yolu, vardığı yolda karar veren hayatsız bedenler

Ve dünyaca istifra eden onlarca yolcuyla birlikte,

Bavullardaki demir bileşenlerin oratoryosuna eşlik ediyoruz.

Ancak hiçbir tanrı güzellemesi kaderi inanılır kılmaya yetmiyor.

Halimiz; iyiden hallice, kötüden beter dostlar.

Yoldayız ve gidiyoruz.

Mürekkep yalamaktan ağzı aftlı bir devlet memuruyla birlikte,

Tremor parmaklarından sebep iğne ipliğe tövbeli bir terzinin yamalı paçasına acıyarak,

Ve kıskanarak travmalarından kaçan dağlı bir kürdinin gözlerini,

Gidiyoruz.

Bizi paklayacak tek şey; daimi bir ikametgah revizesi.


Bu kuşkulu kamu sessizliği sırasında,

Sevgilere gebe hayaller türüyor zihinlerimizde.

Arka peronda sazına küs bir özel sektör müzisyeni hayalen yokluyor tellerini.

Titriyor her bir yolcunun boğazı.

Şimdi;

Yutkunmak gerilimli bir imtihandır,

Oysa biz kağıtlara küsmüş, yalan dünyalar çiziyoruz kalemlerle.

Veriliyor cevaplar, iman gediklerinden sızan tanrıtanımaz nefeslerle.

Bi atlatalım şu yürek işlerini,

Hepsine geleceğiz.


Dirayetli hüzünlerden sıyrılışı sağlamıyor hiçbir yolculuk.

Öğreniyorum,

Aslında hüznüymüş gölgesi insanın,

Ve hep geç saatlerde peydahlanır gölgemiz.

Şimdi biz, bu yolculukta hepimiz,

Zifiri bir anadolu çorağını delip geçerken, hüznümüze karanlık manzaralar izletiriz.

Ayrılık tatmış evlat sahibi gariban bir ebeveyn,

Muhtemel ki ömre bedel emanet bekçisi kırılgan bir genç, (çantasına sımsıkı sarılmış halde yarı uyur)

Ve buğulu gözlerinde okunamayan merveda sahibi tecrübeli bir vatandaşla birlikte,

Sağımız solumuz manzara,

Gidiyoruz.

Işığın kinetik raksında, hüznümüzün kırmızı listesinde.


Karşılaştık.

İşte; son durağım.

Olmuş ve olacaktan mesul,

Kader; bileklerine burma, ayaklarına kırmızı makosen,

Her senaryonun sahibi, (memur, terzi, kürdi, müzisyen, ebeveyn, genç ve tecrübeli vatandaş)

Ve yolun tanrıgözü,

Ama ruhu kör güzelim,

Karşılaştık.

Evhamlı bakışlarında yatan kader cilvesini bilirim.

Bu esrar ve bedbaht gülüşü nasıl yarattığını,

Memur, terzi ve kürdiyle tanışıklığını da (ve diğerleriyle).

Karşılaştık güzelim.

Efkarlan.

Şimdi parmaklarına ne de güzel yakışır zifir.

Ne içli ağlıyorsun öyle, kaos dolu ve romantik.

Ah güzelim güzel,

Senin kalbin kaç parçadır kim bilir.


07.03.2023-31.03.2023

Darıca