Yeni dökülmüş çimentolara arkasına bakmadan
Basıp gider kediler
İçleri su dolu ölümsüz patiler bırakırlar
Tezgâhta kalmış hamurlara basarlar
Saklanmayı sever kediler
Yarı kırık yarı sevecen bir kalp bırakırlar
Çimentolar donup kalır ben donuk kalırım
Az komik şeyler güldürür sadece
Güneşli soğuklarda koşa koşa sana gelirim
Kedim giderse bomboş bi’ şeyim.
Bir Ümit Yaşar şiirinde buluşuruz yine
Varlığınla içimde her zaman bir ümit yaşar
Örneğin çamursuz bir marul olursun sen
Berbat bir günün ardından gülümsetirsin beni
En sevdiğim oyunu oynarım sen yokken de
Ekmekleri öpüp yer’den yüksek’e koymaca
Bir terasta tek başıma güvercinlerden korkarım
Cam kenarı susamları tüketirler
ve yağmurda feci kokarlar
Güvercinleri sevmediğim kadar severim
Seninle geçen yirmi dört saatin simitli beş saatini
Kedim giderse yurtsuz büyürüm.
Kendim gidersem -yalnız- yürürüm
Kedim giderse yalnız yürürüm.