Vardır öyle insanlar. Onlar, kederi benimsemek yerine ezberlemeyi tercih ederler. Çünkü öbür türlüsü zordur. Ruhları kabul etmez! Ağladıkları zannedilsin diye yüzlerce soğanı bir saniyede hiç düşünmeden heba edebilirler. O potansiyel, onlarda fazlasıyla mevcuttur. Fikirsiz gözlerine efkârın lenslerini takarlar ki "bakın, ne kadar da dertliyim," diyebilmek için. 

*

Lügatlarındaki kelimelere gelirsek kirpiklerinden daha azdır. Onlarla ömürlerini idareye çalışırlar. 

*

Ne fecir ne gurup vakti, hiçbir şey ifade etmez onlara. Yine de ifade ediyormuş gibi davranırlar. Akşamdan anladıkları etrafın kararmasıdır sadece. Ötesi yok! Ya gece? Geceyi düşünecek kadar gözleri açık olmaz, hüzün sahtekârlarının. Rüyasız bir uykunun boşluğundadırlar. Hayalleri ise gündelik hayatın özlediği sıradan şeylerdir. 

*

Evet, o hüzün sahtekârları hâlâ aramızdalar. Bizimle pek muhatap olmak istemezler. Zaten biz de melâli anlamayana âşinâ değilizdir!