Bugün gözyaşlarımda boğulacağım sandım
Öyle içime aktı
Öyle yanaklarıma düştü ki
Onca söylenecek şey vardı ki içimde
Söyleyemeden solup gitti her şeyim
Gülümserken ağlamak da neymiş
Her şarkıda hüzünlenip
Gülümseye gülümseye ağladım
Bu kadar kırgın hissetmek istemiyorum diye saatlerce yalvardım
Daha ne yapsaydım?
Öyle koşup gitmek geldi ki içimden
Her şeyi bırakıp
Herkesi unutup
Sessiz sedasız veda etmeden
Hissedilen bütün duygular sonrasında kaybolup
İçimde birikmiş gibi
Nasıl anlatsam
Ne söylesem bilmiyorum
Hüzünlü ama güzel eski bir şarkının girişi gibi
Kalbin buruk
Dudakların büzük
Kaşların çatık
En güzel halindesin
Her şeyi en çok hissettiğin
ihanet edemediğin duygularının
Seni besleyip getirdiği güne
Duygusuzca karşısında öylece durup
Aynanın önünde en savunmasız bekleyişi.
İyi değilsin
Bütün saçların önüne düşmüş
Bir orman büyüttün gözyaşlarınla
Gözlerin kan çanağı
Öpülse öpülse ve yeşerse birden
Güneş doğarsa da gül ve uyan
Unutmak mümkünü yok günlerdir
Belki aylar belki yıllar alacak bir bekleyişin zamanı
kendini bir kere bu halde görmek yeter
Daha kaç parçaya ayıracaksın kendini?
Mırıldan
Sessizce içinde dönen en huzursuz aşk şarkısını
Duyduğunda ve ağzından çıktığında
Kalbinin ezildiğini hatta üstünde dans edildiğini hissettiğin
Mırıldan ki bir daha böyle hissetmek üzmesin seni
Kendinden parçalar koparıp izlerine yürümektense sesler çıksın ağzından
Kulaklarında en hüzünlü melodi
Duymayı bir daha istemediğin belli belirsiz aralıklar
Yükseldiğin ve hıçkırıklarının bastırıldığı
Kimse duymasın diye şarkının en güzel yerini
Unutana kadar sustuğunu
Unutmak ne güzel şey
Umut kadar beklentili
Beklemediğin kadar ani
Her şeyin kafanda belirip
Büyüdüğünü anladığın
Ve kafandan çıkıp gitmesine izin verdiğin
Gülmeye başlayıp
Artık gözyaşlarının
Geldiği yeri bile unutur oldun
Kalbindeki yarayı yanında taşımaya utanmadığın
Sessizce sızlamasına izin vermek için
Kimseye anlatmayıp bir kere daha gülümseyişin gibi
Gülümse