Azizim,
Yüreğimden serçeler uçuyor,
Göğüs kafesimi kaplayan duman sonum olmuşçasına başımı döndürüyor.
Susmayalım bu gündüzde azizim,
Nefesler tükenmesin yaşanmışlıkta.
Aziz,
bir kendini bilmez hâl almış başını gidiyor,
Göz tamaha eriyor,
Sessizlik dökülüyor dudaklardan.
Ah o dudaklar,
Ağlıyor...
Azizim,
Gecelerim gündüzlerime susuyor,
Gündüzlerim gecelerime kan döküyor,
Gidişte her bir anın yadı doluyor...
Harabe olmuş ruhumun daimi çığlıkları karartır her bir geceyi nezdinde.
Suskunluklarım; boş, virane sokakların yıkıntılarında buluşurlar.
Sessizliğim hüznümden öper narin narin.
Buz gibi yangının alevinde düşer bir damla hayat ışığı.
Düşüyor,
Düşüyor ve umut oluyor...