Havlamaları yankılanıyordu sokaklarındaki başıboş köpeklerin

Uzaklarda

Artık çok gerilerde kalmış o şehrin

Soluk ışıklarında mıydı

hüzün...

Sisler içinde yanıp yanıp

sönen…


Yalnızlığını mı aydınlatıyordu deniz feneri

Karanlığa mı alışmaktaydı yoksa?


Sabaha karşı ayazı mıydı içimizi üşüten

Yoksa hayatın çıkmaz sokakları mıydı

dehşet gecelerinin çaresizliğinde yaşamaya mecbur bırakıldığımız?


Bilmiyorum!


Sorular çarparken beynimin duvarlarına

Çıkışı arıyordu cevaplar

kıvrımlarında...


Deniz kıyısındaki o uçurum kenarında

Gün ışıdı bulutların ardında

Ala şafak sökerken

Dalgalar vurdu kayalıklara...

Sonra

geriye döndüm birden!

sahil boyunca yürüdüm...


Sebebini bilmediğim o hüzün vardı içimde

ve isyan!

Ateş olurdu gözlerimde...


Çocukluğumdan beri çınlıyor sesler kafamın içinde

Sanki saklambaç oynuyor milyonlarca düşünce


Düşünmüyordu hiç kimse

Sorgulamıyordu nedense

Cehaletin karanlığında

Çürüyüp gitti bir ülke


Yürüdüm saatlerce

güneş tepeye çıktı

Geçmişin ayrıntıları

zihnimden kağıda aktı


Durgunluğumu fark eder

sebebini merak ederdiniz

Anlamayan gözlerle sorar

cevabımı beklerdiniz



"Bilmem

insanın mutlak kaderinden,

kaçamayacağı ölümdendir belki…


…belki de şu dünyanın

dinmeyen bin türlü kederinden..."


Oysa ne bilirdi hüznü

Başkası için yüreği titremeyen


Yakalarımı kaldırdım

hızlanıyordu adımlarım

Kafamı kurcalayan birkaç soru

Ne yanlıştı ki, ne doğru?


Bakın şu kıydığınız canlara

Ne çok günaha bulandınız?

Kimlerle ortaktınız yalanlara

Kimlere, nasıl inandınız?


Kutsal emanet vatanı

Sömürgecilere bıraktınız

Fabrikaları toprakları

Çıkarlarınız için sattınız


Geçtim başakları boyumda tarlalardan

uçan kuşa fısıldadım umutlarımı

Şiirdi bana atalarımdan miras kalan

dizelere döktüm ağıtlarımı


Sarıklar sardıkça başları

Hurafe sızıyordu inançlara

Beyinleri yıkanmışları

İnandıramazdık akla mantığa


Yaklaşıyordu vagonlar

Güneş batarken ufukta…


Yalana müşteri oldu dünya

Herkes her şeyi biliyordu ya

ya da kimsenin haberi yoktu...

Ne fark ederdi sanki

Artık bir önemi yoktu!


Şimdi alaca karanlık hakimdi

yürüdüğüm yollara

geçtiğim tarlalara...

Çözdüm içimdeki anarşisti

tren yanaşırken istasyona:


Beni asi yapan bu düzendi

Kadere kahreden isyanım

Hep bu hüznümdendi!


YOUTUBE LİNKİ:

https://www.youtube.com/watch?v=iGlgIkJKlcQ


INSTAGRAM LİNKİ:

https://www.instagram.com/p/C4yE1UirWSc/