Yağmur ve gök

Keçeleşmiş gözler,

En büyük isyanı sessizliğin.

Çerçeveli duvarları seyret

Ve terk et bu şehri vaktin çoktan dolmuşken.

Küçük bir yelkenli;

Ve sen rotanı çoktan kaybetmişsin,

Hayaller ekip biçtiğin bu yolda çoktan vazgeçmişsin.

Bazen her seçim yanlış seçimdir

Ve bazen hislerin düşüncelerine yanılır

Bilmediğin ormanlara düşersin,

Tanımadığın huylar,

tanımadığın topraklar

Herkesin suyu bir değil

- işte! Değil...


Bir dalga,

Üstünden başlayarak yelkenlinin

Bütün kıyılara ulaştı,

Sen daha kaç dalgayla kıyıya vuracağını düşünürken.

Sesleri dinlemek

Ve müzik yapmak sessizliğe

yaylı çekilir,

Her gözünü kapatışı gam,

Bir ritim tutturdu

Dilinde ne zayıf bir ses

Sözleri hep seni anlatır

Bir defa daha baştan sona,

Dilinde ve elinde 

Ne hüzünlü bir melodi

Yükselirken en anlamlı yerinde

Yeni yüzyılın en kaybeden şarkısı

ve içine çektin her bir nefesi,

Soluk hicranlar için sıcak nefesler.

Titreyen ve kamaşanlar için,

Daha soğuk gelmeden buzdu için.

Sonra bitti müzik,

Dilinde söz kalmadı,

Ellerin hala uğraşır durur

Ve yelkenli kıyıyı hiç görmez

Orman hep karanlık kalır,

İnsan hep yalnız,

Yine yağmur yine gök

Sessizlik yine bir sitem gözünde 

Ve terk ederken bu şehri 

Sen yolunu zaten kaybetmiştin...


"üzüleceğini hep biliyordun bu his hep tanıdıktı bunca zamandır üzerine yapışıp kalan şey hüzünlerin değildi

üstüne suçlu kıyafeti giymiş ve hükmü mağlup olan sendin."