Sana olan kızgınlığım araya giren mesafe kadar artıyor her seferinde. Yıllardır seninle olan bu durum çok istememe rağmen hiçbir zaman son olmadı. Kalplerimizde bir yerlerde her zaman varız ancak o kadar uzun süre birbirimizden bihaberiz ki tanımıyoruz bile artık birbirimizi.
Yaşadığımız anlardan, üzüntülerden ve mutluluklardan o kadar uzağız ki... Bir gün şans eseri bir araya gelişlerimizle birbirimizi avutuyoruz yıllardır. Bu konuda hiçbir zaman aynı fikirde olmayışımız uçurumunun sen de farkındasın. Hissettiğimiz duygular, yaşadığımız çevre, zaaflarımız, hiçbir ortak arkadaşımızın olmayışı, ortak bir paydada buluşmayışımız... Sadece yılda belli bir gün adedince birbirimize içimizi döküp güzel şeyler hissettiğimiz anların hatırına bu dostluk adı altında zorla sürdürdüğümüz ilişki benim için o kadar yıpratıcı bir hale geldi ki... Benim için önemli olan bütün anlar, duygular, hisler, yaşanmışlıklar senin evreninde o kadar değersizleşiyorlar ki... Ben her gün bunlarla savaş verirken senin hiçbir şeyden habersiz hayatına devam ediyor oluşun bendeki bütün gücü bitirdi artık.
Ben bu sevgi yolunda olan gücümü yitirdim Linya. Ben, her bana gelişinden sonra harabeye dönmüş şehrimi yeniden inşa etmekten çok yoruldum. Bu satırları yıllardır içimde bastırdığım o kötü kalpli çocuğun yazdığına inanabilirsin. Bu satırların ardından belki şehrim bir kez daha yıkılacak ancak son kez inşa edeceğim. "Benden buraya kadar," dedim ve kangrenli kolu kestim yerinden.
Beynimdeki hüzünden şimşekler kafamı sancılarla dolduruyor. Oturup bu hüznün geçmesini bekleyeceğim ve yapacak hiçbir şeyin olmadığını bilmek beni bu yasa daha bir ivmeli sürüklüyor. Aksi gibi telefonlarım da sessizleşiyor çevremdeki insanlar da. Ben daha da yalnızlaşıyorum. Onlarca yaşanılan kaygılar içerisine bir kova dolusu daha ekleniyor. Hüzün seline kapılmış gibi bu yeisten kurtulamıyorum dostlarım.