Karşımda duran hüzünlü bir masa
Etrafında boynu bükük birkaç sandalye
Kırık vazo
İçinde tozlu çiçekler
Bari giderken beni de yanınıza alsaydınız der gibi bakıyor.
Ne kapı kalmış ayakta ne de pencere
Silinmiş yaşanmışlıklar kırık duvarların içinde
Terkedilmişliğin rehaveti çökmüş üstüne
Sanki gözlerimin içine baka baka diyor ki
Yıkın da bitsin bu işkence