Yılın eylül ayının herhangi bir günündeyim. Mevsim sonbahar, en sevdiğim. Hafiften rüzgar esiyor, ürperiyorum. Ağaçlar gelecek mevsimi karşılamak için alkışlar niyetinde yapraklarını kurutmuş, hışır hışır sesleriyle bana keyif veriyor. Neredeyim bilmiyorum, zaman nasıl geçiyor, hangi kısmındayım, sabah mı akşam mı bilmiyorum. Ne yedim ne içtim onları da önemsemiyorum. Sanki içinde yaşadığım dünya beni merkezine aldı ve etrafımda dönüyor. Tek bildiğim huzurluyum. Yıllardır içinde bulunduğum huzurdan daha başka daha tatlı bir huzur varmış, bugünlerde öğrendim. Bu bambaşka tadı olan huzurun keyfini kaçıracağım diye ödüm kopuyor. Ama tabii akışına da bırakıyorum yoksa keyfini nasıl yaşayacağım? İçimde hiçbir şeyden habersiz, uçsuz bucaksız kırda uçuşan bir kelebek midemden fırlayıp ağzımdan çıkmış gibi kıpır kıpırım. Sahi insan nasıl bu kadar huzurlu hisseder ve bu huzuru tanımlayabilir?
Huzur
Yayınlandı