Huzursuzluk her yana koşturacak, doluşacak. Her yanımı saracak, tüm kelimelerimi esir alacak. El değmedik bir şey kalmayana dek varlığı sürecek. Ellerimden başlayan bir titreme ulaşacak göğsüme. Oradan da gidebileceği tek yoldan dilime akacak, hatırsız kelimelere dönüşecek. 

Kelimelerim günahlara uğrayacak, günahlar pişmanlıklarda misafir olacak bir süre. Günler ve haftalar geçecek, tüm pişmanlıklar umulmayacak hecelere dönüşecek; şiirlere ve cümlelere. Tüm bunlar bir yargıya dönüşmeyecek belki ama mahkeme kafamda kurulacak. Belki infaz kararım ilk mahkemede verilemeyecek, ikincide ve üçüncüde de.  

Boğazına kaçan birkaç damla suyu andıran huzursuzluk seni altını çizdiğin birkaç cümleden öteye götürmeyi başarabilecek olan. Bir müzik çalacak, perdeler açılacak ardından kapanacak, sahne son bulacak. Ne olup bittiğinin kimse farkına varmayacak, kurallara uyulmayacak ama yasalar da çiğnenmemiş olacak. Evet yaşam olacak ama başında da ölüm olacak. Açık seçik hatırlanmayacak olanlar, üstü kapalı bahsedecek bazılarımız. Anlam orada başlayacak kelimelere kavuşmaya, açığa çıkmayı dileyecek. Kimse umursamayacak, yalnız ve çıplak kalacak. Bir çukur kazacak kendine, üstü kapanmayacak ve bir mezara dönüşmeyecek.