I


Tüm bu kalabalıkla ne yapabileceğinin bilinmezliğinde

Belki tüm benliğimin ilk defa aynı noktada buluştuğu

Ve öpüşmek kadar ölçüsüzdü aşk, ansızın öyle durdu zaman

                                                                                                anbean...

 

II

 

Kafamda bir okyanustur senin tenime dokunuşun

Yüksek bir gelgit bu dünyanın sonu

Dalgaları hissediyorum parmak uçlarındaki

Her temasın tüketiyor aklımı...


III


Yeryüzünün cildini oluştururdun

Bir yağmur tanesi düşse toprağın kokusu yanaklarında

Lakin yine de gözlerindeydi ya, dünyanın başlangıcı

Gökyüzünde martılar ve gözlerinde, uçuşadursun

Ellerinden köprüler kuruyorsun boğazlarıma

Saçların dalgalanıyor kızıllığıyla omuzlarından kollarına

Koylarımı okyanusunla ve soğuk suyunla buluşturuyorsun boğazlarımı

Güneş tebessümün ve gülüşlerinde, yeşil renkte giydiriyor ağaçlarımı

Çekip giderken gün ışığı bir yağmur tanesi daha düşüveriyor

Meyve veriyorsun özlemi çiçek açan dallarıma

Şimdilerde eğer bir yaşam varsa ruhumda

Eğer gezegenime mavi renk geliyorsa uzaklardan

Sebebi sensin biline...


IV


Önce mevsimler terk etti dünyamı yokluğunda

Sonbaharı severdim, en çok sana benzetirdim

Kuru soğuk sokakları, ağlamaklı bulutlarıyla

Şimdi kasımı yazmak, hıçkırıklarla

Baharın karasıyla yanarken

Bulutlar artık yere düşmeyecek asla

Gökyüzü iki metre yükselmiş sanki yokluğunda

Dalga vuruyor kıyılarıma suyla sürüklüyor gözyaşlarımı

Şimdilerde baharın ilk çiçekleriyle sensizliği hissederim de biraz

Biraz da saçlarımın dökülmesi aslında

Şimdiler bir tek sonbaharı yaşıyorum özleminde benzeştiğimiz

ve iki satıra asıyorum ya tüm umutlarımı

Belki bir gün dönersin diye...