Beş yaşlarındayım. Karşı komşumuz Uğur Ağabey vardı. O zamanlar üniversite öğrencisiydi.Uğur Ağabey her yaz tatilinde evde olurdu. Yaz boyunca her sabah kapı çalar ve Uğur Ağabey beni alır kendi balkonlarına götürürdü. Sevincimi anlatmam bu yaşımda bile oldukça zor. Uğur Ağabey bana her sabah kahvaltı hazırlardı ve birlikte kahvaltımızı yapardık. Bazı kahramanlar sadece kahvaltı hazırlasa da olur. Rutine dönen günlük balkon sefamızı gitarla sonlandırırdı çoğu zaman Uğur Ağabey. Çok güzel gitar çalardı. Balkonları ormana karşıydı. Nefis kahvaltılar ediyorduk. Ondandır ki salçalı ekmeği pek bir severim çünkü benim her sabah ekmeğime salça sürüp yedirirdi Uğur Ağabey. Hayal meyal hatırlıyorum sesini. Bilmem kaç yaz ellerinde büyüdüm. Her bayram sabah erkenden kapı çalardı bizim. 'Bugün bayram erken kalkın çocuklar'. Elbette en tanıdık ses... Hiç unutmuyorum bir keresinde palyaço olarak gelmişti kapıya, kahkahalar atınca "Çocuklar hep gülsün" demişti. Kim bilir kaç çocuk senin için dua ediyordur. Sonra biz taşındık o evden. Ben büyüdüm, Uğur Ağabey büyüdü. Kahvaltılar başka balkonlara taşındı. Uzun zaman geçti. Sesinden az şey kaldı kulağımda. Sonra bir haber geldi. Öldü, dediler, Uğur ağabey için. Ben bir kahramanın öldüğünü o gün öğrendim. Mümkün olsaydı sana sofralar kurardım. Uzun kahvaltılar ederdik. O günlerden kalmadır ki çok severim kahvaltıları. Umarım mutlu uyuyorsundur.