Her şeyin gerçek dışı geldiği bir zaman dilimi var.
Gerçekten küçük olduğumun ve herkesin küçük olduğunun ben tarafından hissedildiği bir zaman dilimi.
Öyle ki, yatağımda kıvrılmış gözyaşı döküyorken, belki de gözyaşlarımın sebepleri zihnimde belirirken “ne saçma” diyorum.
Aslında zamandan soyutlanmış hissediyorum bu anda.
Ne geçmişi yaşamışım, ne de geleceği yaşayacağım.
O an var sadece,
O anda var olan hisler, düşünceler, kişiler.
Ve her şeye karşı olan uzaklık.
Tamamiyle soyutlanmış hissediyorum dünyada ve ben’de ne varsa.
Tamamen bağımsız.
Issız.
Arafta bir ben var sanki,
Her şeyi yaşamış yahut hiçbir şey yaşamamış.
Bir insan nasıl böyle hisseder, aklım almıyor.
İnsan olmak üzerine düşünüyorum.
İnsan olmak.
Ve belki bir kaçış olarak gördüğümden bilemem, uykuyu arzuluyor insan bedenim.
Çok şey düşünüyorum, hiçbirini yazamıyorum.
Bitti.