Gerçek sevgi sessizliğinde bulmaktır birbirini. Onca şeyin arasında durup onunla ilgilenmektir huzur. Milyarlarca insanın arasından onun gözlerini görebilmek istemektir mutluluk. Belki o gözler de gülüşteki sesin huzurunu saklamak için vardır. Her gülüş gözlere yansımaz gerçek olanlar dışında, aynı şekilde her duruş karaktere de yansımaz. Bir olaya karşı davranışınız değildir karakteriniz. Olayların toplamına bakış açılarınızdır. Ve o iki karakterin birlikte baktığı pencereye aşk denir. Aynı yerden bakar aynı yerden görür aynı yeri hissederler. Bilirler.

Verdiğim ağaçtan kalemin yaprakları saklasın seni, ve büyüsü korusun sesini. Seven duyabilsin, sevmeyenlerin üstüne gönder bütün küfürlerini, lanetini. Yaşayan tek şey aşk olsun. Sonsuz aşkların mezarlığına göm kalbini. Bedenin sahtekarlık rüyasında olsa da ruhun ziyaret etsin her gün her gece gömdüğün yeri. Ve o mezardır ki sadece sevgilinin yüreğiyle açılır. Sadece aşkın gücü tutmaya yeter o küreği. Tutmaya yetse de kazmaya yetmez. Çaba gerek. İşte o kürek kazamayarak defalarca yere çalınmaktan yamulduğu an göster kendi dallığını. Ve bükülerek kabul et onu. Kabul et kalbin için mezara girmeyi kabul eden o genci. Ve sev onu kalbim. Koru her daim. Söz veriyorum ektiğim her fidanın altında bir damla kan bırakacağım sana. Gel gör ve aşkın gücünü öğret diye dünyaya. Her ölüşünde bir kez daha dirilip tekrar bulacaksın hayatının ağacını. O ağacın gölgesi üşütmesin ürkütmesin seni. Bilesin ki en büyük huzur da sadakat de oradadır. İçindekini ortaya çıkaran sadece iç içe geçen kalplerin aynı ritimde atışıdır.