Güneşin, ay gibi parladığı bir gün

Ve bulutlar rüzgarlar gibi şen.

Parkta oynayan kuşları izliyorum,

Kalemim raks ederken kağıtla.


Bir melodi mırıldanıyorum,

Anka kuşunun kanatlarını,

Aslanın yelesini ödünç alıyorum.

Güzel gunlere doğru koyuluyorum yola.


Bir karınca kesiyor yolumu.

Devleri yerle bir edebilirmişçesine büyük,

Küçük bir ayakla ezilebilecek kadar minik.

Nedensizce korkuyorum.


Sığınıyorum bir bilgenin yanına.

Kullanılmadığı için pas tutan,

Yelemi ve kanatlarımı temizliyor.

Beni, en büyük savaşıma hazırlıyor.


Dönüyorum geri oraya,

Çıkıyorum tekrar karşısına,

Karınca dönüşmüş aynaya.

Ve savaş başlıyor,

Sürecek gibi sonsuza...