Sonsuz ihtimaller arasından yalnızca biri.
Genç adamın sesi duvarlardan çarpıp dehlizimin kuytularından alelacele geçip gitti. Kafamın içindeki sarsıntıyla kalakaldım.
Eylemsizlik beni hapsolduğum kuyudan gülümsetti. İhtimalleri değerlendirdiğim bir geceydi.
Aşık olabilir, nefret edebilirdim.
Sus iç sesim ve arsız düşüncelerim.
Ölebilir, yeniden yaşamak adına bütün ömürleri hiç edebilirdim.
Susmanın niteliğini kavrayıp yıllar boyu susabilirdim. Lakin ihtimallerin aksine sadece biri.
Bilinmezliğin sinsiliğinde yaratacağım tek bir hayat var.
Sonsuz ihtimaller arasında tek bir mahvoluş.
Belki tek bir çıkış. Tek bir beden, tek gülen yüz, tek çaresizlik.
Akıbeti belirsiz tek yaşam. Yaşamak denirse yalnız tek cehennem.
Adem'den bu yana, Havva'nın yasak ve cinsellikten öte kaç ihtimali vardı? Bir ihtimal kaçını çürüttü?
Elmanın kokusu, ademin erkliği, Havva'nın kimlik karmaşası ve Lilith olarak tarihte yer alması...
Tüm bu karmaşanın telaşsızlığı. Sus iç sesim. Kafamın sarsıntısı, beton duvarların yıkılışı gibi.
Yeni duvarların inşasından yıkıma alan bulamayışının isyanı gibi.
Ne önemi olabilirdi siyaha çalmış bir leyleğin senin sokağından koşar adım geçmesinin.
Ne önemi vardı cebinde taşıdığın fenerin ışık vermemesinin, karanlıktan kör olmanın benim için ne önemi vardı?
Senin adının hangi kalemle karalandığını, hangi küllerin arasında yaşadığını hangi mutsuzluğu evlat edindiğinin yeryüzü için ne anlamı vardı?
Adem ne kadarını hatırlar, Havva ne kadar kadın mücadelesini omuzlardı?
Bir elma tüm ihtimaller arasında olgunlaştı.