Olmamam gereken yerdeyim yine. Burayı kısa bir zaman önce, uzunca bir süre gelmemek üzere terk etmiştim. Fakat, öyle ki hayat benimle alay edercesine karşıma tekrar onu çıkardı; beni, bulunmayı istemediğim bu yere girmeye sebep olan o kişiyi. Kendimi terk ettiğim bu yerin kapısını tekrar açmaya çalışırken buldum sonra. Kapıyı açmasına açtım fakat içeriye girip girmemek konusunda tereddütteydim. Sonra arkamda onun varlığını hissettim. Bana, beni teşvik etmek istercesine gülümsüyor, bu sefer seni orada yalnız bırakmayacağım dercesine bakıyordu gözlerime. Ben de buna inanıp adımımı attım içeriye. En son bıraktığımda darmadağınık olan bu yer şimdi derli toplu ve huzur verici görünüyordu. Bu yere en son girdiğimde sanki tüm varlığımla o yere aitmiş gibi hissetmiş kendimi kaptırıvermiştim. Attığım her adımda çiçekler açıyor, dört bir yanımı huzur kaplıyordu. Bu yüzden çok heyecanlıyım. Ardıma bakıyorum, bu mutluluğu onunla paylaşmak için ama orada değil. Kapıda kalmış, bana bakıyor. Anlayamıyorum, neden yüzünde tereddütsüzlük var? Oysa beni içeriye girmeye ikna eden oydu. Belki de çağırmamı bekliyordur. Ah, çağırmaya korkuyorum. Yüzündeki kararsızlık içimdeki coşkuyu yok ediyor. Belki de onu yanlış anladım, belki de içeriye girmek için sebep arıyordum. Bilmiyorum, kafam karışık. Sadece yüzüne bakıyorum yalvarırcasına, "Lütfen, gel benimle." Ağzımdan tek kelime çıkmıyor, elimi ona uzatamıyorum. Ya onu korkutup kaçırırsam? En azından orada olduğunu biliyorum. Bir anda boğucu bir hava kaplıyor bu yeri, garip bir huzursuzluk da hakim. Buradan çıkmanın ne kadar zor olduğunu hatırlıyorum bir anda, hele ki tek başınaysan. Beş yıl önce de aynısı olmuştu ama buraya nasıl bir yer olduğunu bilmeden girmiştim. O zaman içeride beni bekleyen sonra da çıkıp giden yine oydu, şu anda kapıda bekleyen o kişi. Bu sefer farklı olur sandım. Aslında evet farklı çünkü geçen seferki gibi ardımdan kapıyı kapatmaktan ziyade bu sefer kapıda bekliyor. Onu zorla içeri alamam, buna cesaretim yok. Sanırım içeri girmekte aceleci davrandım. Buradan çıkmak kolay olmayacak çünkü büyüsüne çoktan kendimi kaptırdım. Belki de çıkmama gerek kalmaz, belki de beni çok bekletmeden o da gelir ha? "İçeriye buyurmaz mısın, ben de seni bekliyordum."