Ruhumun orta yerinde bir ayna. Ona nasıl bakarsam bana onu yansıtıyor.

Geçmiş, insanın peşini hiç bırakmıyor. Çocukluk bile paçalarında asılı kalıyor insanın. Ne zaman dizleri ağrısa bisikletten düştüğü ana dönüyor insan...

Ya da insan eninde sonunda annesine dönüyor, bilmiyorum. Bilmiyorum! Ve tezgahın üstünde bırakılmış sarı bez gibi sıkılıyorum.

Belki de şu an birbiri ile uyuşmayan sözcükler kusuyorum ama öyle işte. Kelimeler ile bağırıyorum.