Bir hayli yorgunum.

Hem kendim gibiyim hem de bir o kadar uzağım kendimden. Bununla savaşmak o kadar zor ki. Günbegün kayboluyorum. Kafamı toparlamam gerek. Silkelenip kendime gelmeliyim. Bunu defalarca kendime söylesem de bir türlü gerçekleştiremiyorum. Ahiretimi düşünmeliyim ama ben bir adamın peşinde dünyevi saçmalıkların peşinde koşuyorum. Şeytan benimle öyle güzel oynuyor ki bende buna izin veriyorum. Belki de asıl şeytan benimdir. Her şeyin farkında olup düzeltememek acizlikten başka bir şey değil. Bir insan tanıyorsun ve tüm günahlara batmayı göze alıyorsun. 

Bu ben miyim? 


Hayatımın her dönemi çok zorlu geçti. Şubat ile Mayıs arası o kadar iyiydim ki ta ki onu tanıyana kadar. Bütün bana iyi gelen şeyleri yine zorlu bir şekilde kenara atıp , bütün kötüye kucak açtım. Bile bile lades diyorum. O beni yakmak istiyor ve ben izin veriyorum. Yanmak istiyorum. Ama istemiyorum da. Bir yanım onu yenmem için, diğer yanım ise ona teslim olmam için bana yalvarıyor.. Kendi içimde kendimle sıkışıp kaldım. Pişman olacağım biliyorum. Sabrımın sonlarında olduğumu hissediyorum. Kafamı toparlayıp bu işe bir dur demeliyim onu kaybetme pahasına bile olsa.. 

Kendime gelmeliyim. Nasıl olacağı hakkında bir fikrim yok. 


Bana ne yaptın böyle?