Ne var elimde bu gece

Şu kırmızı ışığın önünde

Zamanın terazisi yok ki

Benim vaktim, ağır gelsin

Sadece sulu boya şu içimdekiler

Tuvali, kalbim yada

Üstümdeki kazağım

Neyi var ki bu kalemin 

Beni içimden karalasın 

Eli titreyen, bir doktorun 

Neşterli yaralarısın..

Ayna olsa bakardım,

Çizmezdim şu ajanda'ya

"Delilik banyolarının resmini"

En fazla uçak yapardım kağıttan 

Onuda fırlatırdım 

Sekizinci kattan 

Yerle bir olurdu her şey;

Daha doğmadan, ufuktan 

Handikap, bir çekmecede

Alsam elime kalemi 

Dökülecek her şey tek hecede,

Ahh içimdekiler, sulu boya 

Aktı gitti çoktan bazıları 

Kurumam lazım, yoksa;

İçimde ki kalem,

Beni nasıl karalasın.